Karakış toplayıp gitti bohçasını.Artık yeri yok buralarda.Toprak ana açtı çıkınını,serdi bütün çeyizleri çünkü düğün var buralarda…. Önce rüzgarlar esti,celallendi, cilve yaptı,naz yaptı bahar.Sonra yağmur oldu ağladı biraz biraz… Sonra yeşillere allara boyandı…Ama sonunda hem ağladı hem geldi… Her gelin gibi bütün saflığıyla,güzelliğiyle,bereketiyle iyi ki geldi, hoş geldi.Geldiği her yeri şenlendirdi mutlu etti, alemleri,insanları,bunalmış sineleri…Tabiatta memnundu bu gelinden, sayesinde aşka gelmişlerdi, beklemişlerdi çoktandır onun yollarını.
Bu güzel gelinin on parmağında on marifet…. Kuru dikende gül bitmeye başladı sayesinde.Bu işe en çok bülbül sevindi, çünkü hazırdı methiyeleri güle. Nicedir yolunu gözlemişti, bu gelinin düğününe eşlik etmişti çiçekler de.En güzel elbiselerini giymişler de birbirleriyle yarışıyorlar adeta. Bak hele lalenin endamından geçilmiyor,sümbülün zerafeti göz kamaştırıyor.Hele nergis az değil, onlardan kalır yanı yok.Daha kimler var bu düğünde kuşlar,kelebekler,çınarlar,badem,erik ağaçları,ırmaklar,dereler,tepeler hep hatırı sayılır misafirler.Ah çiçekler hepsi ayrı alem başladılar gene atışmaya bir kulak versen tebessüm etmemek içten değildir.
“ Çiğdem der ki ben alayım
Yiğit başına belayım
Hepsinden ben alayım
Benden ala çiçek var mı?”
Sümbül duramaz yerinde hemen atılır:
“Sümbül derki boyum uzun
Yapraklarım düzüm düzüm
Beni ak gerdana dizin
Benden ala çiçek var mı?”
Lale hüzünlüdür biraz ama o da dayanamaz;
“ Lale derki ey Tanrı
Benim boynum niçin eğri
Yardan ayrı düştüm gayrı
Benden ala çiçek var mı? “
Nevruz işveli, biraz da kendini beğenerek katılır söze:
“Nevruz derki ben nazlıyım
Sarp kayalarda gizliyim
Mavi donlu gök gözlüyüm
Benden ala çiçek var mı?
Kelebekler gülmekten kendilerini alamazlar.Çiçekler bozulmuştur buna.Gönülleri kalmasın diye her birine bir buse kondurup uçarlar gökyüzüne… Selam götürecekler kuşlara….Zira ömürleri az,vakit dardır.
Kuşlar mutluluk türküleri söylüyorlar bu düğünde.Hepsininki ayrı bir güzel.Bir dinlesen alır götürür seni uzaklara taa kaf dağının ardına. Sana gül dalında unuttuğun günleri hatırlatır bu türküler…
Yarınlar için umut olur bu cıvıltılar.Bak yoruldu bir tanesi.Kondu misafirperver bir çınarın dalına.Yeşil renklerin ağırlıklı olduğu,kırmızı gagalı,kınalı ayaklı,bir kuş bu.daldan dala atlanması,yapraklardan sıyrılması,gerdan kıvırması,kaybolup yeniden ortaya çıkması, güzel sesinden tatlı nağmeleri mest eder seni.Dinlemeye,seyretmeye doyamazsın.Ürkütmeye kıyamazsın. Ama onun da gideceği yolu vardır.Selam götürmektir uzaklara… Özlenenlere…
Sonra tefekkür edersin.Şükreder; secdeye kapanırsın.Ruhun yükselir mavereya……