Her milletin, her ümmetin kendi çağından sorumlu olduğu gerçeğini Kur’an bize açıklıyor ve diyor ki; “Onlar bir ümmetti,gelip geçti Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmezsiniz..11”Kur’an 2/134 (Bakara Suresi)
“Her koyun kendi bacağından asılır” atasözümüzün ifade ettiği gerçek biraz da bu olsa gerek. Hepimiz insanız.Canlıların uyduğu kanunlara biz de tabiyiz elbette.Her birimize konan melaikeler ayrıdır. Hepimiz ayrı mezarlara gömüleceğiz ve Sura üfürüldüğü zaman yapayalnız doğrulacağız kabir- lerimizden…
Hiç şüphe yok ki herkesin hesabı, kitabı ayrı olacak. Öyleyse “ Ben ne yapıyorum, neler yapmalıyım?” sorusu “Başkaları ne yapıyor?” sorusunun önüne geçmez mi? “Bu gün Allah için ne yaptım?” diye düşünmek varken “falan şunu yapmadı,filanca bunu beceremedi” demek kamil bir insanın yapacağı iş mi?
Kendi nefsimizi ıslah etmeden başkalarını ıslaha kalkışmak ne derece doğru olur? Kendisi tedbir almadan başkalarını ahmaklıkla suçlayanların durumu Beydaba’nın güvercini ile leyleğinin durumundan farklı mı olur? Bir kez daha durup düşünsek mi dersiniz?