24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimi sona erdi. Bir süre daha seçim sonuçları üzerinden kritikler yapılacak, herkes kendi zaviyelerinden seçimi nasıl kazandıklarına veya kaybettiklerine kafa yoracaktır. Görünen o ki yapılacak kritikler önümüzdeki yıl yapılacak mahalli seçimleri de kapsayacak şekilde olacaktır.
Bizce olması gereken kaybedenler açısından, seçimi filancanın veya filanca partinin nasıl kazandığı değil sonuç itibariyle seçimin niçin kaybedildiği üzerine kafa yorulmasıdır. Sonuçlar itibariyle kazandığını ifade edenler de bu kazanımı nasıl muhafaza edecekleri ve kazanımların üzerine başka kazanımlar koyabileceklerini müzakere edilmesidir.
Bu seçimin adil şartlarda yapılmadığı tüm vicdan ehlinin ortak kanaatidir. Gönül seçimlerin adil ve şeffaf yapılmasından yanadır. Pazartesi gün ki yazımızda devlet imkanlarının nasıl adil olmayan bir usulle kullanıldığından bahsetmiş idik. O nedenle bu hususu es geçiyoruz.
Seçime giren bütün muhalif siyasi partiler seçmen yapısının ne olduğunu, devlet imkanlarının ve bazı medya kuruluşlarının iktidar cenahına yakın hareket edeceğini bile bile bu seçime girmişlerdir. Sonuç itibariyle mevcut konjonktör ve mevcut şartlar dahilinde kazanmaya talip olmuşlardır. O nedenle dönüp bahse konu şartları zikrederek seçimi kazanamamaya mazeret üretmeye hakları yoktur.
Bir vatandaşın bir işyeri açmak mecburiyeti var mıdır ? Yani yasal olarak böyle bir zorunluluğu var mıdır ? Elbette yoktur. Eğere siz bir işyeri açacaksanız sizin için müşteri talepleri, müşteri memnuniyeti asıldır. Siyasi partileri teşbihte hata olmasın bir işyeri gibi düşünür isek bu işyerini açanların müşterileri hor görme, müşteri memnuniyetini görmemezlikten gelme, müşteri talep ve endişelerini yok sayma lüksü yoktur. Seçmen kitlesinin hayat tarzı, eğitim seviyesi, dünya görüşü üzerinden seçmene yüklenmek abesle iştigaldir.
İleride yapılacak seçimlerde de bu seçmen kitlesinin, bu müşterilerin huzuruna çıkacağını bütün siyasi partiler ve siyasiler bilerek meydanlara çıkacaktır. Ya da işyerini, partisini kapatacaktır. Aktif siyaset yapan siyasiler ve tüm siyasi partiler seçim sonuçlarını “MİLLETE KÜSÜLMEZ“ gerçeği üzerinden okumalıdırlar.
Temennimiz bundan sonra seçimlerin ve seçim yarışlarının daha adil şartlarda yapılmasıdır. Bir başka daha önemli husus ise muhaliflere her türlü itham, iftira, hakaret, yaftalama yapılmaması üzerinden bir seçim stratejisi oluşturulmasıdır. Her ne sebeple olursa olsun farklı siyasi tercihi olan insanların birbirlerini siyasi tercihleri nedeniyle mümin-kafir, mümin-münafık, cennetlik-cehennemlik, vatan sever-vatan haini, vatan sever-terörist gibi ayrıma tabi tutma ve yaftalama hakkı zinhar yoktur, olmamalıdır. Bu yaftalamaları pervasızca yapanların ne kadar çok kalb kırdığını hatırlarından çıkarmamaları lazımdır.
Evet bir seçim daha bitmiştir. Elbette her seçimin kazananları da kaybedenleri de olacaktır. Her ne sebeple olursa olsun aktif siyaset yapanlar ve siyasi partiler “ MİLLETE KÜSÜLMEZ “ gerçeğinden hareketle yeni yol haritaları belirlemeli, hedefe kilitlenmeli, niçin daha fazla oy alamadık veya niçin kaybettik suallerine doğru ve makul cevaplar aramalıdırlar.
Seçim sonuçları milletimize, memleketimize hayırlı olsun. Kazananları tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Vesselâm …