Ömrü olan için bir Kurban Bayramını daha geride bıraktık. Azımsanmayacak bir bayram tatilinin de etkisiyle, gurbet ellerden , memleketlerine su gibi aktı insanlar.
Analar , babalar yollarını gözledi çocuklarının, torunlarının, akrabalarının.. Baklavalar açıldı , baklalı dolmalar pişirildi düdüklü tencerelerde. Arefe gününden keşkek çömlekleri taşındı ; mahalle ve esnaf fırınlarına. Şekerlemeler , kolonyalar alındı yine. Bütün olan paralar bozduruldu , minik ellerle buluşturulmak üzere.
En önemlisi önceden kurbanlıklar alındı , büyük bir titizlikle incelenerek. Muhabbetlere konu oldu kaça aldınız kurbanı ve canlı kilo ne kadar çıkar diye.. Bıçaklar bileylendi , naylonlar , poşetler , kovalar leğenler hazırlandı sınava hazırlık yapan bir öğrenci edasıyla.
Hatırlarsınız; yaşlı, sakallı, bir dede vardı, memleketimin insanının hafızasına kazınan. Dönertaş Meydanında bıçak bileylerdi, kendine has tezgahında. Özellikle Kurban Bayramı öncesinde mutlaka herkesin uğrak mekanı olurdu, o saf , halisane tezgahının önü.
Dünyada her insan bir şekilde nasibini kovalar ve elde eder. Haram yoldan mı , helal yoldan mı buna da kendisi karar verir. Küçücük bir serçeye bile rızkını veren Allah , insanoğlundan kimi es geçer?
Mesli ayaklarına geçirdiği lastik ayakkabıları, ceketi,kendine has kasketi ile hergün bir serçe gibi nasibini kovalayan Merzifon’umuzun değeri haline gelen İrfan Dede..
Ezan sesiyle tezgahını bırakıp vakit namazlarına yanıbaşında ki Dönertaş Camiine koşan, o meydanın onsuz bir anlamı olmadığını bize ebediyete irtihali ile anlatan , sonradan anlaşılan, kum taneleri içinde ki altın zerreciklerinden biri..
Adının anlamını duruşuyla sessizce anlatan , ‘’çarklatan var mı?’’ diye bağıran, sırtında çarkla hacca gittiği rivayet edilen koca bir değer..
İrfan Dede irfanlı bir tablo ortaya koyar, çocukken sadece bakar derinliğini anlayamadığımız, o zamanın zor geçim şartlarında Allah rızası için hayatını helal yoldan kazanıp istikametli olmaya çalışan bir ibretti..
Sabrını bileyledi. İmanını bileyledi. Koca bir ömrü bileyledi durmaksızın.
Allah ondan ve Merzifon’umuzun geçmişteki değerlerinden razı olsun..