1. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'nın 7. maddesi uyarınca Samsun'u işgal eden İngilizler, 15 Mart 1919 günü Merzifon'u da işgal etmişlerdir.
İngiliz askerleri Merzifon'un girişinde (şimdiki Bahçecik Köyü Köprüsü üzerinde) Rum ve Ermeniler tarafından alkışlarla karşılanmışlar. Bir bölükten oluşan İngiliz işgal birliği Amerikan Kolejine ait binalardan birisine ve Kız Mektebi olarak inşa edilmiş ancak inşaatı henüz bitirilemediği için faaliyete geçmemiş olan, şimdiki Merzifon Belediyesi Hizmet Binasına yerleşmiştir. İngiliz işgal kuvveti ilk iş olarak hapisteki suçlu Rumları serbest bırakmış daha sonra Müslüman olduklarını ilan eden Ermenilerin eski isimlerini almaları ve dinlerine geri dönmeleri için Nüfus Müdürlüğünde çalışmalar yapmıştır. İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı tarafından Müslüman erkeklerle evlenen Ermeni kızların ayrılmaları için dahi özel ilgi gösterilmiştir. Bütün bu faaliyetler Müslüman ahali üzerinde ciddi sıkıntılar meydana getirmiş.
Hükümet Konağı önündeki Türk Bayrağının indirilerek yerine İngiliz bayrağı çekilmesi ise bardağı taşıran son damla olmuştur. Protesto gösterileri başlamış. Galeyana gelen Merzifon İdadisi (Lise) öğrencileri ile İngiliz askerleri arasında meydana gelen kargaşa ortamı Okul Müdürü Sabri Abdülhalim Bey'in öğrencileri olay yerinden zorla götürmesi ile güçlükle önlenebilmiştir. Bütün bu gelişmeler üzerine 15. Topçu Alay Komutanı Mehmet Bey (Pire Mehmet), halkın ileri gelenlerini bir araya toplayarak, 'silahlarınızı hazırlayın... üç saate kadar bayrağı indirmezlerse hakaretle o İngiliz bayrağı aşağı alalım' diyerek halkı örgütler ve subayı ile görüşmeye gider. İngilizlerin Türk Bayrağını yeniden çekmeleri üzerine ortalık sakinleşir.
Merzifon'da İngilizlerle ciddi çatışmaların meydana gelmemiş olmasında ileri gelen kişilerin sağduyulu davranmalarının yanı sıra bir başka etken daha vardı. Merzifon'a ilk gelen İngiliz askeri birliği Hintli Müslümanlardan oluşuyordu. Dolayısıyla bu Müslüman askerler kısa sürede Merzifon halkı ile samimi ilişkiler kurmuştu. Hatta vefat eden bir Hintli askerin cenaze törenine Merzifon halkı da ilgi göstermişti. Bu ilişkilerin işgal açısından olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünen İngilizler bir süre sonra bu Müslüman askerleri Senegalli Hıristiyan askerlerle değiştirdiler. İşgalciler özellikle Ermeni tehcirini (göçe zorlama) bahane ederek yöneticilere baskı yapmaya çalıştılar. Bu baskılar sebebiyle dönemin Kaymakamı, Jandarma Komutanı gibi yöneticilerle birlikte pek çok ittihatçı ileri geleni gizlenmişlerdi. İngilizler tehcirle ilgili çalışmaları yürütmek üzere Ermeni ve Rum kökenli kişilerden oluşan bir heyet kurdular. Halkın gözünü korkutmak amacıyla Belediye Başkanı Hasanzade Hüseyin Bey ve ittihatçılardan bir çok kişiyi tutukladılar. Bu sıkıntılı ortamda Havza'ya gelen Mustafa Kemal ile görüşmeye giden Merzifon eşrafından Zeki Bey durumu kendisine anlatmış.
Bunun üzerine tahkik heyetine Mustafa Kemal bir telgraf çekerek, heyetin çalışmaları durdurmaması halinde gerekirse güç kullanmak zorunda kalacağını ifade etmiştir. Bu telgraf üzerine Belediye Başkanının serbest bırakılması Merzifon halkının yeniden cesaretlenmesine ve İttihatçıların tekrar harekete geçmelerine sebep olmuştur. Havza'da Mustafa Kemal ile görüşen heyet Merzifon Müftüsü Vehbi Efendi, Alay Komutanı Pire Mehmet Bey, Belediye Reisi Hacı Ömer Efendi'den oluşuyordu. Bu görüşmeden sonra Mustafa Kemal'in yakın çalışma arkadaşlarından Dr. İbrahim Tali Bey Merzifon'a gelmiş ve yaptığı temaslar sonucunda Merzifon'daki Milli Mücadele Teşkilatı tam anlamıyla kurulmuştu. Merzifon Müdafa-i Hukuk Cemiyeti gerek işgal sırasında gerekse işgal sonrasında çok faydalı işler yapmış özellikle bölgede faaliyet gösteren Rum çetelerine karşı ciddi mücadele vermiştir. İşgal günlerinde İngiliz çemberi altında bulunan 10.Piyade Alayının Kışlasından kaçırılarak halka gizlice dağıtılan silahlarla birlikte bin civarında silaha sahip olunmuş ve her an çatışmaya hazır hale gelinmişti. 9 Haziran 1919'da İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalini protesto etmek için yapılan miting Merzifonluların İngiliz işgaline bakışını da ortaya koyması açısından önemlidir. Bu arada İngiliz askerleri ile halk arasında zaman zaman küçük çaplı çatışmalar meydana geliyordu. Hatta 12 Haziran 1919 günü İngiliz işgal komutanının aracı taşlandı. Bu olaylar üzerine Samsun'a gönderilen İngiliz raporlarında Merzifon'da Türklerin sonuna kadar çarpışmaya hazır ve kararlı oldukları belirtilerek, işgalin sona erdirilmesi yönünde görüşler ağırlık kazanmıştır. Neticede işgali sona erdirme kararı alan İngilizlerin bu tavrı Merzifon'daki Amerikan misyonerleri ve azınlıklar arasında müthiş bir şaşkınlık ve korkuya yol açar. Kolej Müdürü Georgie E.White acilen İstanbul'a özel olarak gönderilir ve işgalin sona erdirilmesi kararı bir süreliğine ertelenir. Ancak bu erteleme uzun süreli olmamış Eylül ayında İngilizler işgali sonlandırmak mecburiyetinde kalmışlardır.
İngiliz işgalinin sona ereceği haberini alan Ermeni ve Rumlar öfkeli bir şekilde İngilizlerin üzerine yürümüş fakat yapılacak herhangi bir şey kalmadığını anladıklarından büyük oranda İngilizlerle beraber Merzifon'u terk ederek 28 Eylül günü Samsun'a doğru harekete geçmişlerdir. Aynı zamanda Amerikan misyonerleri de İngilizlerle beraber Merzifon'u terk etmişlerdir.
Sonuç olarak Merzifon'da 15 Mart 1919 günü başlayan İngiliz işgali Merzifon Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin çalışmaları neticesinde 28 Eylül 1919 günü sona ermiştir.