Üzülerek belirtmeliyiz ki, yurdumuzda trafik kazaları ve trafik sorunları,Türk milleti için adeta bir savaş haki görünümü arz etmektedir. Türkiye’de günde 278 trafik kazası meydana gelmekte, her iki saatte bir kişi ölmekte, on üç kişi yaralanmaktadır.Bunun, hiçbir Türk insanın onaylamadığı, benimsemediği bir savaştan ne farkı var….!
Olayları, olanları her gün izliyoruz,dinliyoruz.Türk milleti bu dehşet verici manzaralara,acılara , ıstıraplara şahit ola ola artık bağışıklık kazanmış gibi görünmektedir.Bunlar, bilinen gerçekler…. Peki çare ne? Çözüm ne olmalıdır?
Bu anlamsız savaşın tek çare ve çözümü, tek ilacı “eğitim” dir. Eğitim,ferdin zihni,bedeni ve ahlaki terbiyesi demektir.Eğitim, öğretimin istendik olumlu davranışlara dönüşümü demektir.
Eğitimin amacı,bireyin kendisine,ailesine, vatan ve milletine sonra da dünya insanlığına faydalı vatandaş yetiştirmektir.Trafik eğitiminin amacı da bu olmalıdır.Trafik kurallarını bilen ve uygulayan, diğer insanların haklarına saygı duyan;bilinçli,anlayışlı,toleranslı sürücü ve vatandaş yetiştirmek esas olmalıdır.Yollardaki faciayı ancak eğitilmiş insan anlayacaktır,kavrayacaktır.
Her seviye va yaştaki insan, probleme çare arama bilincinde yetiştirilmelidir ki,toplumsal kontrol ortaya çıkabilsin.Kanunların caydırıcılığı yanında,sosyal kontrolün caydırıcı yanı da kulla-nılabilsin.
Sürekli ve yaygın bir eğitim anlayışı ile insanlar şuurlandırılmalı, neyi, niçin yaptığının bilinci kazandırılmalı;toplumda otokontrol sağlanmalıdır.
Sürücü veya yaya kırmızı ışıkta geçiyorsa, bir sürücü diğerine geçiş hakkı tanımıyorsa, araç geçme yasağı olan yerde araç geçiyorsa apaçık bir saygısızlık ve eğitimsizlik var demektir. Öyle ki hiçbir kimse yokken dahi kırmızı ışıkta geçme düşüncesi bile kişinin yüreğini titretmelidir.
Cahilliğin, saygısızlığın en büyük ve değişmez şifası eğitimdir.Unutmayalım…!