İyiliği emredip kötülükten sakındırmak insanlığın ve İslam’ın temel prensibidir.İyilikten yanı olmak, kötü-lüğe karşı çıkmak,dini,insani aynı zamanda milli bir görevdir.Bu güne kadar bu görevin yapıldığı toplumlar helak olmaktan kendilerini kurtarmışlardır.Bu durumu Cenab-ı Allah Kur’anda:
“Sizden iyiliğe çağıran,doğruluğu emreden ve fenalıktan men eden bir cemaat olsun,işte başarıya erişenler yalnız onlardır.”(Al-i İmran:104)buyurarak bize bildirmiştir.
Ayrıca Lokman (as)’ın oğluna:”Ey oğulcuğum! Namaz kıl, uygun olanı buyurup fenalığı önle,başına gelene sabret;doğrusu bunlar,azmedilmeye değer işlerdir.”(Lokman Suresi:17)öğüdü nakledilerek,nelere azmetmemiz gerektiği belirtilmiştir.
Fenalıktan sakındırma konusunda İslam tarihinden canlı bir örnek vermek istiyorum.Olay şu:
Ebu’d Deba hazretleri, bir gün yolda bir grup insanla karşılaşır. Onlar, bir adamın başına toplanmışlar. Ona hem vuruyorlar, hem de sövüyorlar. Onlara sorar:
Ne oluyor?
Derler ki:
- Bu adam günahkardır.Ebu’d Derda şöyle der:
- Eğer bu adam,bir kuyuya düşmüş olsa idi.Günahkar diye bu adamı çıkarmaz mıydınız?Onlar;
-“Elbette çıkarırdık” derler.bunun üzerine Ebu’d Derda (ra):
-“ O halde günah kuyusuına düşmüş bu adamı,dövmeyin. Kötü söz söylemeyin.Ona ancak öğüt verin, yaptığının yanlış olduğunu anlatın.elinizi uzatıp onu günah kuyusundan çıkarın.ayrıca sizi onun işlediği günaha düşmekten koruyan Allah’a şükredin”der.oradakiler:
-Sen ona kızmıyor musun? Derler.Bunun üzerine Ebu’d Derda (ra):
-“Ben onun işlediği günaha kızıyorum.Eğer o günahı terk ederse benim kardeşimdir.”deyince adam günaha tevbe ettiğini söylüyor ve ağlamaya başlıyor.
Bu olay, helak olmaktan kurtulmanın,helak olmaya sebep olan kötülüklere ve kötülere karşı çıkmanın yolunu, bize anlatması bakımından değerlendirilmesi gereken bir olaydır.
Hiçbir insan kötü yaratılmamıştır. Hiçbir insan kötü değildir.Yaptığı iş kötüdür.İnsanı kirleten günahtır.
Allah’ın selamı, bereketi üzerinize olsun…..