Aile dendiği zaman ilk akla gelen. anne, baba ve geleceğin teminatı olacak olan çocuklarımız gelir. Aile dediğimiz çekirdek ne kadar geçmişine bağlı tutarlı ve özgüvene dayalı bir bireyler topluluğu olursa gelecekte ailecek karşılaşılacak her türlü bela ve musibetlere karşı dayanma gücü o nispette dayanıklı ve başarılı olacaktır.
Ailede eşlerin birbirine karşı sorumlulukları olduğu gibi; bu kişilerin çocuklarına karşıda son derece ciddiye alınacak sorumlulukları vardır. Onları topluma karşı en iyi şekilde yetiştirmek, onları eğitmek, ahlaklı, faziletli birer fert olmaları hususunda çalışmak anne ve babaların en başta gelen vazifelerinden biri olmalıdır.
Anne ve babalar olarak çocuklarımıza özgüvenlerini artırıcı davranışların başında gelen etkenlerden birisi; çocuklarımızı oldukları gibi kabul etmeliyiz. Hiçbir zaman arkadaşları ile kıyaslama yapmamalıyız. Daima sen bu işi yaparsın. Senin bu işi yapmaya gücün ve bilgin var rahatlıkla bu işi başarabilirsin demeli ve her zaman onlara teşvik edici davranışlarda bulunmalıyız.
Anne ve babalar olarak bizler çocuklara öfkelendiğimizde, çocuklara karşı kullandığımız cümlelere, sarf ettiğimiz kelimelere çok dikkat etmeliyiz. Onlara karşı sen beceriksizsin, aptal ve geri zekalısın gibi onların onurlarını kırıcı ve geleceğe dönük hayallerini yıkıcı sen yapamazsın, kıracaksın, dökeceksin, dağıtacaksın, etme, bozma bunun gibi kelimelerle önüne set çekmemeliyiz. Onların yapmış oldukları hareketleri müspet bir şekilde yapıcı bir tavırla anlatmalı ve merak konularını gidermeliyiz.
Çocuklarımızın yaşları ilerledikçe hayattaki zorluklarla, engellerle ve her türlü onları hayata bağlayan gelecek endişelerini artırıcı olaylarla karşılaştıklarında onların özgüvenlerini artırıcı tutum ve davranışlarda bulunmalı ve her zaman kendilerine destekçi olduğumuzu hissettirmeliyiz. Yapmış olduğumuz bu davranışlarımızla çocuklarımız üzerinde samimi olduğumuzu ve geçiştirici olmadığımızı onlara inandırmalıyız.
Şunu kesinlikle unutmayalım ki özgüvenini kaybetmiş bir çocuk geleceğini kaybetmiş demektir. O halde gelecekten endişe duymamamız için öyle bir nesiller yetiştirmeliyiz ki; kendilerine özgüvenleri sonsuz ve muasır medeniyet seviyesine namzet birer fertler olmalılar..
Gelecek yazımızda buluşmak üzere hoşça kalın…