Bildiği ile amel etmeyeni Hz. Ömer münafıklıkla vasıflandırmaktadır. “ Bu ümmet hakkında en çok korktuğum, ilim sahibi olan münafıktır.” Buyurdu. Bilgili nasıl münafık olur? Sorusuna “Lisanıyla alim , kalp ve davranışlarıyla cahil olmak” diye cevap verdi. İlme rağbet etmenin sebebini Hz. Ali, davranışla bilginin arasındaki uyumsuzlukta görmektedir. “Alimler kendi ilimleriyle amel etmediklerin den dolayı insanlar ilme rağbet etmiyorlar.”
Bildiği ile amel etmeyeni, bilgisi ile başkasına akıl verip de ondan tamamen uzakta kalanı Hz. İsa şuna benzetir: “ Fena alim suyun ağzındaki taşa benzer. Kendisi suyu içmediği gibi bahçelere de suyun akmasına engel olur.Yine kötü bilgin pislik üzerinde biten ota benzer, dışarısı parlak, fakat içerisi pislik kokar. Yine fena alim mezara benzer .Dışarıda çiçekli türbe, fakat içerisi kemiklerle doludur.
Yukarıdaki ayet, hadis ve güzel sözler öğretmenlere de rehber olmalıdır. Öğrenciler öğrendik leri konuların uygulanışını önce öğretmenlerinde görmek isteyeceklerdir. Şunu bilmeliyiz ki öğretmen iyi örnek olamıyorsa kötü örnektir. Gazali’nin şu tespiti meşhurdur: “Eğitimci süs yapan, öğrenci ise nakış yeridir. Nakış olmadan süs yapılamaz. Diğer bir benzetme ile hoca ağaç, talebe ise gölge gibidir. Ağaç eğri olunca gölge doğru çıkar mı?” (İhya-1-98)
Şu söz de çok yerinde bir sözdür: “ Aileler ve eğitimciler, çocuklarınızda kusurlar ve hatalar varsa bunların sebebini onlarda aramayınız, sizdedir.”
İyi örnek olabilmek dileğiyle...